Elîh’te 24 Nisan’da DEM Parti İl Örgütü’ne polis baskını düzenlenerek, binadan saatlerce arama yapıldı. Sözde “ihbar” olduğu gerekçesiyle yapılan baskın sırasında şehitlerin posterleri, gazeteler ve parti bayraklarına zarar verildi. Dün ise DEM Parti il Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, ifadesi olduğu gerekçesiyle emniyete çağırıldı. İfadeye giden Tekik, burada gözaltına alınarak, savcılığa sevk edildi ve serbest bırakıldı. 

İL BİNAMIZIN BASILMASI HUKUK DIŞIDIR

Elîh Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, baskını ve AKP’nin DEM Parti’ye dönük operasyonlarını değerlendirdi. Tiryaki, ortada ciddi bir hukuksuzluğun olduğunu söyleyerek, “Siyasi partilerin il binalarına, güvenlik görevlileri istedikleri zaman ‘ihbar var’ diyerek girip çıkamamalı. Maalesef buna karşı bir yasa hükmü yok. Partilerin mali denetimleri Anayasa Mahkemesi Sayıştay kararlarıyla yürütülür. Bir kapatma davası açılacaksa bu dava normal bir mahkemede değil, Anayasa mahkemesiyle görülür. Siyasi partiler girdikleri seçim yarışları sonucunda, ülkenin hem tamamını hem de yerelini yönetmeye talip olurlar. Belediye başkanları seçerler, milletvekilleri seçerler, Cumhurbaşkanı seçerler. Dolayısıyla siyasi partilerin gelişmiş bir demokraside yerleri yaşamsal önemdedir. Tabi Elîh ilk kez bir polis baskınıyla, operasyonuyla karşı karşıya kalmıyor. İl binamız defalarca kez bu şekilde basılmıştır” dedi. 

ALGI OPERASYONU

Tiryaki, bu baskınların ve operasyonların hiç birinden hiçbir sonuç çıkmadığını belirterek, “Bunun hukuk dışı olduğunu bir kez daha altını çizerek belirtmek isterim. Elîh Kürt siyaseti açısından tarihsel öneme sahip bir kenttir. Dipdiri bir hafızası vardır. Aynı zamanda acıların da kentidir. 90’lı yıllarda Hizbulkontraların en acımasız saldırılarına, katliamlarına maruz bırakılmış bir şehirdir. Elîh’in bu yüzden hafızası dipdiridir. 31 Mart seçimleri öncesi de bu zihniyetin ürünleri olarak partimize, adaylarımıza dönük ciddi bir karalama kampanyası yürüttüler. Parti içinde tartışmalar yaratıp bundan nemalanmak istediler. Ama halkımız 31 Mart’ta onlara çok güçlü bir yanıt verdi. Ve 81 il içerisinde en yüksek oy oranıyla adayımız Gülistan Sönük seçildi. Sandıktan istediğini alamayanlar seçim sonrasında partimizi, il yönetimimizi, yöneticilerimizi kriminal göstermek için bir algı operasyonu başlattılar. Biz bunu böyle yorumluyoruz. Halk 31 Mart’ta gereken cevabı sandıkta vermiştir. Partimizi, eşbaşkanlarımızı, halkımızı sindirebileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. İl örgütümüz de halkımız da dimdik ayaktadır ve bu saldırıları kabul etmemektedir” diye kaydetti. 

BÖYLE BİR YANLIŞA DÜŞMEMELİLER

Adalet Bakanı’nın “DEM Parti kapatılabilir” açıklamasına da değinen Tiryaki, “DEM Parti kendince zayıf halka olarak görülüyor. İstediği zaman istediği gibi saldırabileceği, gözaltına alabileceği, tutuklayabileceği, partisi hakkında kapatma davası açabileceği bir muhalefet parti olarak görüyor. Dikkat ederseniz diğer muhalefet partilerine sadece sözle yanıt verenler, partimizi açık şekilde tehdit ediyorlar. Ve sadece tehditle yetinmeyip, baskınlar yapıyorlar, gözaltına alıyorlar, kapatma davaları açıyorlar. Böyle bir yanlışa düşmemelerini umuyoruz. Siyasi partiler arasındaki rekabet sözle olur, siyaset üretmekle olur, halkın desteğini arkasına almakla olur. DEM Parti’ye kapatma davası açarak bu ülkede hiçbir sorunun çözülemeyeceğini AKP’nin kendisi de çok iyi biliyor. HDP hakkında devam eden kapatma davası varken, DEM Parti için de bunu açıklamaları, ‘biz sizinle sandıkta başa edemiyoruz, siyaseten mücadele edemiyoruz, elimizden binalarınızı basmak, partinizi basmak geliyor’ demektir. Bu sadece siyasi aciziyeti ifade eder. Halkımız bu tartışmalara gereken cevapları her koşulda veriyor. AKP de bu cevabı iyi okumalıdır” ifadelerine yer verdi.