Barzani’nin Tahran ziyareti ve Irak’a yansımaları

Başûrê Kurdistan’da parlamento seçimlerinin ertelenmesi için çalmadık kapı bırakmayan KDP, İran’da da temaslarda bulundu. Tahran’da daha pazarlık masası kaldırılmadan Bağdat’ta kimi gelişmeler yaşandı.

TAHRAN ZİYARETİNİN SONUÇLARI

Başûrê Kurdistan’da parlamento seçimlerinin ertelenmesi için çalmadık kapı bırakmayan KDP, bu girişimleri sonucu bu sefer de İran’da kimi temaslarda bulundu. Tahran’a giden Neçirvan Barzani’nin ilk durağı İran dini lideri Ali Hamaney oldu. Ardından beraberindeki heyet ile İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüşen Barzani, sırasıyla devlet kademesinden birçok kişi ile görüştü. 

TAHRAN’DA PAZARLIKLARI SÜRDÜĞÜ SIRADA IRAK MAHKEMESİNDEN YENİ KARAR

Görüşmenin bölgeye yansımalarının önümüzdeki günlerde de devam etmesi beklenirken, Tahran’da daha pazarlık masası kaldırılmadan Bağdat’ta kimi gelişmeler yaşandı. Barzani, İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Hüseyin Selami ile kameralar poz verdiği sırada; daha önce KDP hakkında karşıt kararlar alan Irak Yüksek Federal Mahkemesi, yeni bir karar aldı. İran’ın etkisinde olan mahkeme, Mesrur Barzani’nin; sandalyelerin bölgelere dağılım oranının yasal olmadığı gerekçesiyle yaptığı itiraz başvurusunu jet hızıyla gündemine aldı. Karar göre itiraz başvurusu sonuçlanıncaya kadar hükmün uygulanmasının durdurulması devam edecek.

KOLTUK DAĞILIM ORANI NASIL OLACAK?

Irak Yüksek Federal Mahkemesi, aylar önce aldığı kararlar kapsamında daha önce bir bölge adı altında gerçekleştirilen Kurdistan bölgesi parlamento seçimlerinin bir sonraki seçimde 4 bölgeye ayrılacak şekilde yapılacağına karar vermişti. Bunlar ise Silêmani, Hewlêr, Duhok ve Helebce olarak belirlenmişti. Buna göre 4 bölgeli seçim sistemi 100 koltuktan oluşuyordu. Koltuk dağılım oranı ise Hewlêr 34, Silêmani 38, Duhok 25, Helebce ise 3 olarak sandalye olarak belirlenmişti. 

Ayrıca aynı mahkeme KDP’nin 11 sandalyelik azınlık kotasını da kaldırmıştı. Bu yolla KDP daha seçimlere girmeden 11 koltuğu garantilerken, mahkeme; bu durumu da “anayasaya aykırı” bulduğu gerekçesiyle kaldırılmasına karar vermişti. Yeni karar, bu konu hakkında da değişimin kapılarını açıyor.

ERTELENME SİNYALİ Mİ HAZIRLIK MI?

Öte taraftan söz konusu durumda yeni başvurunun temmuz ayına kadar sonuçlanmaması halinde Irak Yüksek Seçim Komisyonu’nun seçimleri yürütme görevi de bitiyor. Gelişmelerin bu şekilde seyretmesi seçimlerin ertelenmesi sinyali olurken, aynı zamanda KDP’nin kendisini kimi tavizler karşılığında garantiye alarak, seçimlere girmeye hazırlandığı yorumlarını da güçlendirdi.

ABD’DE OLAN TALABANİ: KABUL ETMİYORUZ

Aynı saatlerde Washington’da ABD’li yetkililerle görüşen YNK Genel Başkanı Bafil Talabani ise seçimlerin zamanında yapılması gerektiği mesajını yineledi. Talabani’nin partisi YNK ise hem Mesrur Barzani’nin başvurusunun hem de mahkemenin verdiği kararın yasal olmadığını belirterek, karşı açıklamalarda bulundu. Irak seçim yasasında ise seçime 6 ay kala itiraz başvurularının yapılabileceği ibaresi yer alırken, seçime bir ay kala böylesi bir kararın verilmesi anayasa ile uyuşmuyor. 

KAYHAN GAZETESİ NE DİYOR

Tahran’daki görüşmelerin Irak’a ilk yansımaları böyle olurken, Barzani’nin Tahran trafiği, KDP'ye bağlı kimi medya kuruluşları tarafından parlatıldı. Yapılan haberlerde İran medyasının görüşmelere ilişkin yaptığı methiyelere de yer verilirken, İran dini lideri Ali Hamaney’e bağlı Kayhan Gazetesi’nin konuya ilişkin sayfalarına taşıdığı haberler ise görülmedi. Kayhan Gazetesi görüşmeler için yansıtılan haberlerin dışında da kimi veriler paylaşıyor. 

Gazete, Barzani’nin “İmam Humeyni sadece İran’ın değil bizim de liderimizdi” ifadesini başlık olarak kullanırken, haberin devamında Barzani’nin “ Eğer İran devrimi olmasaydı Kürt hareketini neyin beklediği belli değildi” sözleri de önemle vurgulanmış. Bu sözler ve haberin yapılmış biçim ise Mele Mistefa Barzani’nin Aşbetal’dan sonra İran’a geçtiği 1975 yılında aynı gazeteye verdiği röportajla benzerliğini anımsatıyor. Barzaniler'de değişen tek şey dede-torun olurken, Kayhan Gazetesi de Şah Rıza Pehlevi ailesinden Ali Hamaney’e ele değiştirmiş. 

TAHRAN KDP’YE NASIL BİR ROL VERDİ?

Tahran son yıllarda İsrail’in Hewlêr’e yuvalanmasında ciddi rahatsızlıklar duyarken, bunu kendisine karşı geliştirilen kuşatma ve saldırı planlarının bir parçası olarak görüşmelere taşıdı. Bununla bağlantılı olarak KDP’nin ABD ve Türk devleti ile geliştirdiği planları da dış tehdit olarak görüyor. Giderek yükselen tansiyonda KDP’yi Washington, Tel Aviv ve Ankara blokuna karşı bir tampon olarak dengelemeye çalışan Tahran, Barzanilere gözdağı verse de kendisine dönük yapılanları boşa çıkarmak için kısmi bir şekilde ayakta da tutmaya çalışıyor. Bu kapsamda Tahran, Bağdat’a bir kaç adım attırarak, Hewlêr ile ilişkileri düzeltmek için düğmeye bastı.

İRAN İLE GİRİLEN YENİ AŞAMA: YENİ DIŞ MÜDAHALE

Barzani’nin Hewlêr’e döndükten sonra yaptığı “İran’la ilişkilerimizde yeni bir aşamaya girdik” açıklaması birçok tarafı ilgilendirirken, bu görüşmenin olabilmesi için 2 ay boyunca mesai sarfeden Barzani’nin İran’ın tüm istediklerini kabul ettiği de belirtiliyor. Sahada bunların gerçekleşebilme olasılığının ne olacağı birçok yorumu da beraberinde getirirken, buna karşı İsrail'in refleksi, en çok da ABD cephesinde nasıl bir yankı uyandıracağı merak konusu. Uluslararası ve bölgesel güçler arasındaki çekişmelerde aparat rolünü oynayan KDP’nin, bu çekişmelerde kendi iktidarını kurtarmak için girdiği arayışlar, Başûrê Kurdistan topraklarını yeni dış müdahalelere bir adım daha yaklaştırdı.

ROJHILAT’LI PARTİLERİN XÊRXWAZIYA BARZANİ İMTİHANI

Yine Başûr Kurdistan’daki Rojhilatlı partilerin varlığı da İran'ı rahatsız eden başka bir konu. Bu güçlerin başına ne geleceği Tahran’da yapılan son görüşmelerle doğrudan bağlantılı olurken, daha önce yapılan görüşmeler sonucunda söz konusu partilerin “silahsızlandırılması” konusunda KDP, kimi roller üstlenmişti. Ancak KDP bunun aksi şekilde hareket ederek, bölgede bulunan partileri kendi planlarına hizmet edecek şekilde İran’a karşı örgütlemeye girişti. Bu kapsamda bahsi geçen partilerin çoğunun Xêrxwaziya Barzani oluşumu çatısı altında yeniden konumlandıran KDP, bu güçleri siyasi ve askeri koz olarak elinde tutmaya çalışıyor.